NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
بْنُ مُوسَى
الْفَزَارِيُّ
حَدَّثَنَا
شَرِيكٌ عَنْ
أَبِي حُصَيْنٍ
عَنْ
عُمَيْرِ بْنِ
سَعِيدٍ عَنْ
عَلِيٍّ
رَضِيَ
اللَّهُ عَنْهُ
قَالَ لَا
أَدِي أَوْ
مَا كُنْتُ
لِأَدِيَ
مَنْ
أَقَمْتُ
عَلَيْهِ
حَدًّا
إِلَّا شَارِبَ
الْخَمْرِ
فَإِنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَمْ يَسُنَّ
فِيهِ
شَيْئًا
إِنَّمَا
هُوَ شَيْءٌ
قُلْنَاهُ
نَحْنُ
Ali b. Ebi Talib (r.a)
şöyle demiştir:
Ben, içki içenden başka
kendisine had vurduğum (dan ötürü ölen) hiç kimse için fidye vermem. (Çünkü)
Rasülullah (s.a.v.) onun (içkinin) hakkında (belli) bir şey bırakmadı. O had
(din miktarı) bizim koyduğumuz bir şeydir.
İzah:
Bu hadis mana yönünden
hiçbir izaha gerek kalmalı yacak şekilde açıktır. Hüküm olarak ise iki yönden
ele alınmalıdır.
a) Hadisin zahirinden,
Rasülullah (s.a.v.) 'in içki haddi konusunda hiçbir belli ceza bırakmadığı
anlaşılmaktadır.
Hz. Ali (r.a) başka bir
haberde Hz. Nebiin ve Hz. Ebu Bekir'in içki içenlere kırk, Hz. Ömer'in ise
seksen değnek vurduklarını, bunların hepsinin de sünnet olduğunu söylemiştir
(bak: Hadis no: 4480). Bu hal iki hadis arasında bir çelişki görünümü
vermektedir.
Hafız İbn Hacer iki
haber arasında görünüşte olan bu ihtilafın aslında olmadığına işaret eder ve bu
çelişkiyi şöyle giderir:
"Hz. Nebi
(s.a.v.), içki içene kırk sopa had vurmuştur. Bu sabittir. Rasulullah'tan bir
uygulamanın sabit olmadığı şey kırktan fazlasıdır. Efendimiz, seksen sopa
konusunda bir şey söylememiş ve yapmamıştır. Onu biz kendi içti hadi arımızla
ihdas ettik."[Bk. 4480 no'Iu hadisin izahı.]
Görüldüğü gibi,
meseleye Askalani'nin bu izahı istikametinde bakılırsa bu hadisler arasında bir
çelişki sözkonusu olmaz.
b) Kendisine had
vurulan bir kişi, bu haddin etkisi ile ölürse kendisi için fidye verilmez. İmam
Nevevi bu konuda ulemanın ittifak halinde olduklarını söyler. Ancak Şafiilere
göre Ta'zir cezası uygulanırken suçlu ölürse, hakimin âkilesinin ölenin
diyetini ödemesi gerekir. Cumhura göre kimse bir şey ödemez.
Had uygulaması
esnasında ölene diyet verilmemesi içki, haddi de dahil, bütün suçlara
şamildir. Hz. Ali (r.a)'nin içki haddini uygularken ölenin diyetini
ödeyeceğine işaret eden sözleri kırk değnekten fazla vurulması haline
hamledilmektedir. Yani Hz. Ali; "Rasülullah (s.a.v.), içki içen kişiye
kırktan fazla değnek-vurmamıştır. Dolayısıyla ben, birisine içki içtiği için
kırk değnekten fazla vurduğum için adam ölürse Rasulullah'ın vermediği bir
cezayı verdiğim için diyetini öderim" demek istemiştir. Ama dediğimiz gibi
cumhura göre hangisi olursa olsun had uygulanırken ölen için diyet ödenmez.